İKİ SATIRLIK MERAMIM

Hislerinle mücadele vermenin zorluğu anlatamam belki ama yaşarım iliklerime kadar. Her gün yeni bir kararla başladığım günü yenilgiyle uğurlarım, her seferinde. İnsanın kendine yenilmesi de vardır kaderinde.

Yenilgi yenilgi büyüyen zafer olmasa da savaş sonrası çaresizlik yapışır yorgun bedenine. Uzaklaşırken durup durup baktığın oldu mu mesela? Bakıp içten içe yandığın, bir damla sanıp deryalarda kaybolduğun, adım adım giderken koşup da varamadığın oldu mu? Bazen kendi elinden tutarken de düşer insan. En çok da kendini tutamaz. Düşünürken biriktirir söyleyemediklerini. Bir yutkunma ile geçecek gibi sanki yutkunursa ölecek gibi garip bir muammanın içinde savrulur da çözemez kendini. Gider gelir de bir adım geçemez kendini imtihan dedikleri bu muydu?

Kaderin beklentilerine karşı galibiyet mi yoksa yazılana rıza gösterip sessiz bir teslimiyet mi?

Bir bilmezlere uğurlarken benliğimi, vazgeçtim kabullendim acizliğimi. Olmaz dediğim ne varsa yaşamak düştü payıma. Bakma böyle sessiz serzenişle anlattığıma bir gönül dolusu muhabbetle çıktığım yolda pişmanlıklar bıraktım arkamda Hep başa sardım, yanıldım, aldandım, ben sevdayı kavuşmak sandım.

Oysa olmazmış her aşkın vuslatı, harda pişmeyen gönlün muhabbeti ham olur, bilmez sevdayı…

İKİ SATIRLIK MERAMIM” için bir yanıt

  1. “Bakma böyle sessiz serzenişle anlattığıma bir gönül dolusu muhabbetle çıktığım yolda pişmanlıklar bıraktım arkamda” derinden etkiledi beni kaleminize sağlık…

    Beğen

Yorum bırakın